Bir şeyler vardı aklımda yazacak . Sonra bir yazı okumaya başladım sabah 10'da ... Hala okuyorum . Asla böyle birşey yazamayacak olmanın verdiği duyguyla eğilen başım ve hala yazmaya çalışmanın ''mahçubiyeti'' vardı yanımda . Kalbimi asla bu kadar dışarı çıkaramam ben . O kadar cesur olamadım hiçbir zaman . Ayrıca elimde o kadar kan birikmedi duvarları boyayacak kadar . Sonra bir ''merak'' geldi odaya . Kimdi bu satırları beklenen . Çünkü bende okumak isterdim onları . Okuduğum , hayran olduğum , satırların sahibinin sabahları gözünü açtığında okumayı beklediği satırlar ... Düşünmesi bile heyecan verici . Okumaya devam ettim ardı ardına . Yirmi defa , kırk defa okudum . Sonra güneş kapandı bulutla . Karanlık çöktü aniden . Elinde bir aynayla ''acaba'' geçti karşıma . Kaldırdı aynayı ve şaşkın suratımı gördüm . Acaba ardından masal okunan o dost ben ... Kocaman bir kahkaha attım kendi kendime . Saatlerce dalga geçtim kendi kendimle . Ne zannediyordum kendimi , yazdıklarımı . Peki O bilseydi , bir an için bile böyle sandığımı , güler miydi , acır mıydı bana ?
Sonra büyücünün verdiği kartal tüyleri ve kırmızı yaprakları ezerek yaptığım boya gözüme çarptı .
30 Mayıs 2009 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
5 yorum:
az aşağıya bakınız, bir yorum olmalı orada.
Bu mahcubiyetle kafamı kaldıramam daha zaten . Hep aşağı bakarım .
hay allah.. hadi bi bira aç, az önce açtım ben bi tane... iyi geliyor.. kanayan bir şeylere..
hayır, iyi gelmiyor.
olsun .
Yorum Gönder