6 Temmuz 2009 Pazartesi

Pazartesi

Sabah yüzümü yıkadım . Havluya doğru uzanırken dirseğimden kahverengi karo taşının üzerine beyaz boya damladı . Tekrar aynaya baktığımda ellerim , kollarım ve yüzümün şeffaflaştığını farkettim . Suyun değdiği yerlerdeki boyalar akıyordu . Göğsümde binlerce delik oluşturmuştu damlacıklar . Bu şekilde dışarı çıkmamın uygun olmayacağına karar verip tekrar yattım .

Güneş rahatsız etti beni . Terlemiş olarak uyandım . Yüzümü yıkadım , dişlerimi fırçaladım . Geç kaldığımı varsayarak , varsayıyordum çünkü mesai saatlerim belirsiz ve değişken bir aralıktı , hızla çıktım . Etrafta kimsecikler yoktu . Galiba pazar günü dedim kendi kendime . Çok mu içmiştim dün , boyalarımın aktığı ilginç rüyalar görmüştüm . Telefondan kontrol ettiğimde pazartesi olduğuna emin oldum . Otobüs durağına doğru yürüdüm . Koskoca anayolda tek bir araba yoktu . Kediler vardı . Otoyolun ortasında güneşlenen ...

Sağ tarafımda İstanbul tabelasını gördüm . Nüfus 2 yazıyordu . O gerçekten gitmişti anlaşılan . Artık 1 kalmıştı . Durakta oturup dönmesini beklemeye başladım .