7 Aralık 2009 Pazartesi

Çıkmam tövbe bir daha meyhaneden

Dumanı tüten meyhane
mis gibi sigara kokuyorum
üstüm başım fıstık kabuğu
meyhaneci !! içki koy .

tam burası dünyanın merkezi
greenwich değil , ekvator değil
tuvalet daracık cebelitarık
durma meyhaneci!! içki koy .

zaten akşamdan kalmayım
meyhane erken açılsın
cızırtılı radyoda müzeyyen
durma meyhaneci !! koy koy koy ...

2 Aralık 2009 Çarşamba

Barcelona

Güneşin altında oturmuş sıcağı derimin altında hissediyor bir yandan da neyin tanıtımının yapıldığını anlamadığım bir reklam panosuna bakıyordum . Tıpkı yaşam gibi . Rahatsız bir ortamda karşında olan biteni anlama çabası . Sonunda bunun bir süt reklamı olduğunu anladım . Veya peynir emin değilim . Tam o anda rüzgarın aslında serinletici bir etkisi olduğunu unutmuş olduğumu fark ettim . Uzun zamandır kavurucu esiyordu . Balkondan içeri girdim . Kalın perdelerin sağladığı loş ve nispeten serin odadaki kanepenin üzerinde çıplak olarak uyuyakalmıştı . Yüzü sağ kolunun üzerinde , yastık kanepenin yanında yerde , çarşafın bir bölümü kalçalarınını , geri kalanı yerdeki şarap şişesinin örtmeye çabalar halde duruyordu . Tıpkı zamanın herşeyin üzerini örtmeye çalıştığı gibi . Banyoya girip suyu açtım ve kırmızı derimi altına soktum . Cehennemi sıcakta nereden çıkıp geldiğini anlamadığım buz gibi suda haşlandım . Kurulanmadan çıkıp yanına uzandım . Biraz terlemişti , sıcacıktı . Dudaklarını ıslattım . Eridiğimi hissediyordum . ''Neredeydin'' diye sordu . ''Çişimi yaptım'' dedim .